top of page

Benim Resmimin Hikayesi

Fırçalar, tuvaller, renk renk boyalar, boya kokusu ile tanışmam aslında çok da yeni değil. Ortaokul yıllarımı hiç unutmam. Belkide o zaman resim öğretmenimin tavsiyesine babamda kulak verseydi, şu an hayatım çok farklı olacaktı. Ama o zaman resim öğretmenimin güzel sanatlara gitmelisin sözü hayata geçemedi ve ben bambaşka yerlere, resimden ve sanattan uzak yerlere sürüklendim. Belki de böyle olması gerekiyordu. Bazen hayatımıza istediğimiz şekilde yön veremiyoruz ve hayatımız çok farklı olabiliyor. Pandemi ile de öyle olmadı mı?

Hayatımız tamamen değişti. Bir gün biri size bütün bu olanları yaşacağımızı söylese ne düşünürdünüz?

Bu kadar kötü olacağı aklınızdan geçer miydi?

Pandemi hayatımı kötü etkiledi ancak benim bu hayatta bazı şeyleri farketmemi de sağladı. İnsanların kendilerine ve sevdiklerine gerçekten vakit ayıramadığını ve sağlığın değerini bilmediğimizi farkettim. Ben bu karantina dönemlerinde kendime, sağlığıma daha çok değer vermeye başladım. Bu hayatta beni mutlu eden şeylerin neler olduğunu oturup düşündüm. Resmin beni mutlu ettiğini, beni bambaşka bir dünyaya taşıdığını ve özgür hissettirdiğini de yine bu dönemde anladım. Vakit buldukça resmin renkli dünyasına dalmaya ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Yaptıklarımı, öğrendiklerimi ve hayatımdan bazı renkleri başkaları ile paylaşmanın iyi olacağını düşündüm. Bu yüzden 28 Ekim 2020 yağmurlu bir çarşamba günü izmirdeki yazlığımda sitemin ilk yazısını yazmaktayım. Sizlerle paylaşmak için çok heyecanlıyım. Merak ettiğim bir şey var.

Sizlerin hayatı nasıl değişti? Bu dönemde yeni bir hobi edindiniz mi? Eskiden sevdiğiniz ama ara verdiğiniz şeylere tekrar başlama şansına sahip oldunuz mu?





54 görüntüleme2 yorum
Yazı: Blog2_Post
bottom of page